"Hikayeleşen Kareler, Fotoğraflanan Cümleler"
Hani bazen insan kısacık bir zaman diliminde bile olsa pür bir yalnızlık ister ya… Olur, bazen öyle de, hani en sevdiğini bile
çekmez ya canı insanın o sırada. Ama ne uzaklara gidecek vakit vardır ve ne de sorumluluklardan uzaklaşmak gibi bir talep. Sadece kendi başına kısacık bir andır ihtiyaç duyulan.


İşte o anların yeridir mendirek. Birkaç saatliğine bir fener bekçisi ıssızlığına kaçılabilecek mesafededir.Denizin içine doğru ıslanmadan yapılan bir yolculuktur üzerindeki yürüyüş; kendine güvenenin kayalardan seke atlaya, diğerlerinin düz yolda adımladığı.

Keyfe göre bir bira, bir elma, bir sigara ya da bir avuç çekirdek yarenlik edebilir yolun sonundaki kayanın üstüne oturduğunuzda. Belki bütün bunların yerine bir küçük kâğıt parçası ve bir kalem ya da belki bir mızıka neden olmasın… Ya da hepsi birden veyahut hiçbiri…


Sadece siz, yanı başınızda yükselen fener ki güven verir insana varlığı ve önünüzde engin bir mavilik… Bir de telefonunuzu sessize almayı başarmışsanız değmesin kimse keyfinize…