"Hikayeleşen Kareler, Fotoğraflanan Cümleler"

Eski adı Cumhuriyet Caddesi, şimdiki adı Aydınlık olan sokaktayız. Bizler orayı yorgancılar Sokağı olarak biliyoruz. Uzun yıllar önce manifaturacıların, yorgancıların kol gezdiği bu yerde geriye yalnızca bir manifaturacı ve üç yorgancı kaldı şimdi. 18 numarada iki katlı, her an düşüverecekmiş gibi duran bir bina. Kiracısı olan Mustafa Kılınç’ın dediğine göre 28 yılında kendisi olmak üzere 50 yıldır pamukların, yünlerin atıldığı, yorganların dikildiği, çeyizlerin düzüldüğü bir dükkân burası.







Günlerden Pazar, sokak ıssız ama yorgancı işinin başında… Hafta arası müşteri geliş gidişleriyle zaman ayıramadığı işlerini bitiriyor. Kabartma makinasının başında. Geçmişte mindef denilen yay şeklindeki kol gücüne dayalı aletin yerini, şimdi elektrik gücüyle çalışan bu kabartma makine almış. Yıllar içinde defalarca baş konulmaktan yassılaşmış, sertleşmiş, biraz da kirlenmiş yastıkların yününü birbirinden çözüyor, havalandırıyor, tozundan toprağından arındırıyor.



Makineden çıkarken tıpkı bir bulutun gökyüzünde dağılması gibi havaya yayılan yün parçacıkları bizi görsel olarak büyülese de, aslında bu işi yapanın sağlığını tehdit eden bir durum bu. O yüzden Mustafa Bey dilini, genzini, ciğerlerini korumak için bir bezle sıkı sıkıya sarmış ağzını burnunu.






Önce müşteri kumaşını ve desenini seçiyor yorganın. Sonra kumaş biçiliyor, dikiliyor ve makinede kabartılmış pamukla dolduruluyor içi. Bir sopa yardımı ile düzeltilmesi ve seçilen desenin kumaşın üzerine çizilmesinden sonra asıl sabır gerektiren iş başlıyor. Desenin zorluk derecesine göre bir gün ya da üç gün sürebilen ince ince nakşedilme safhası başlıyor.



Son demlerini yaşadığı artık çıraklık yapacak eleman bulunamamasından belli olan bir zanaat yorgancılık. Ucuz ve ne kadar sağlıklı olduğu tartışmaya açık silikonun keşfiyle ve fabrikasyon ürünlerin devreye girmesiyle yorgancı artık eskisi gibi para kazanamıyor. Çırağa yevmiye verebilecek, onun sigortasını yatırabilecek gelire sahip değil. Görünen o ki, Mustafa Kılınç ve şimdilerde yorgancı olan diğerleri bu işin son kuşak zanaatkârları… Elleriyle bu günlere kadar bu mesleği taşıma sabrı gösterdikleri için teşekkürü hak ediyorlar.



